
Güneş’in güney yarımküresinde ağzı andıran, yaklaşık beş Jüpiter çapında bir koronal bir delik ortaya çıktı. Bilim insanları, bu bölgenin Güneş’in manyetik alan çizgilerinin uzaya açıldığı bir açıklık olduğunu ve sıcak plazmanın buradan kolayca kaçabildiğini belirtiyor.
Normal görünür ışıkta fark edilemeyen koronal delikler, ultraviyole dalga boyunda gözlemlendiğinde çevresinden daha serin ve seyrek oldukları için karanlık boşluklar halinde görülüyor. Şu anki konfigürasyonda; güneyde “ağız”, kuzeyde ise her biri Jüpiter kadar büyük iki “göz” lekesiyle adeta bağıran bir yüz silueti oluşmuş durumda.

JEOMANYETİK FIRTINALAR OLUŞTURABİLİR
Bu üç büyük boşluktan Güneş’e doğru yüksek hızlı parçacık akımları fırlatılıyor. Uzmanlar, koronal delik kaynaklı bu parçacıkların nadiren Dünya’nın manyetik alanıyla çarpışarak hafif jeomanyetik fırtınalar oluşturduğunu; ancak sıkça tehlike yaratmadığını vurguluyor. İngiliz Meteoroloji Ofisi, güneydeki deliğin Dünya’ya doğru yönelen parçacık akışının zayıf ve düşük ihtimalli olacağını açıkladı.
Geride bıraktığımız haftalarda gezegenimiz, G4 seviyesinde güçlü bir jeomanyetik fırtına yaşadı. Olağandışı enlemlerde bile kutup ışıklarının görülmesine yol açan bu fırtına, Güneş’in şu anki döngüsünün zirvesinden yeni indiğinin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Bilim insanları, Güneş’in yüksek aktivite periyodunun önümüzdeki aylarda da sürprizlere gebe olacağı görüşünde. Koronal deliklerin ve zaman zaman ortaya çıkan büyük patlamaların gözlemi, hem uzay havası tahminlerini güçlendirmek hem de Güneş’in dinamik davranışlarını daha iyi anlamak açısından kritik önem taşıyor
KAYNAK: bbc.com